Karadeniz Turu

1. GÜN | BAŞLANGIÇ: İSTANBUL

Gece yolculuğumuza çıkmadan önce Avrupa ve Asya yakalarındaki buluşma noktalarından misafirlerimizi alıyoruz.

2. GÜN | SAMSUN & ORDU & TRABZON

Bandırma Vapuru – Onur Anıtı – Bolaman Virajları – Yason Burnu Ve Kilisesi – Boztepe

Sabah erken saatlerde Karadeniz Bölgesinin en büyük şehri ve bağımsızlık mücadelemizin sembol şehirlerinden Samsun’a ulaşıyoruz. Samsun’daki ilk durağımız milli mücadelemizde çok özel bir yere sahip olan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve 18 silah arkadaşını 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’a ulaştıran Bandırma Vapuru oluyor.

Ayrıca Samsun’da Onur Anıtını, Gazi Müzesini gördükten sonra yola devam ediyoruz. Yol üzerinde öğlen yemeği molası vermek için duruyoruz.

Yine yol üzerinde Anadolu Selçuklu Devleti zamanından kalma çok değerli bir kültürel miras olan Samsunun Çarşamba ilçesindeki tarihi Göğceli Camii’ne uğruyoruz. Çivi kullanılmadan ahşaptan yapılan bu cami ve çevresi sizi asırlar öncesine götürecek.

Eski Karadeniz sahil yolundan yolculuğumuza devam ederek Yason burnununa varıyoruz ve Yason burnunda yer alan tarihi kiliseyi ve çevresini geziyoruz. Burada Bizans Komnenos Hanedanının doğu Karadeniz’e uzanan hikayesini rehberimizden dinliyoruz. Ayrılmadan Karadeniz kıyısında ufka karşı bir çay molası herkese iyi gelecektir.

Orduya vardığımızda Ordu merkez çarşısını gezebilmek veya teleferikle şarkılara türkülere konu Boztepe’ye çıkmak için serbest zamanımızı kullanıyoruz.

Akşam yemeği ve konaklama için Trabzon’daki otelimize hareket ediyoruz.

3. GÜN | TRABZON

Atatürk Köşkü – Ayasofya – Kazaziye Gümüş – Altındere Milli Parkı – Sümela Manastırı – Uzungöl

Sabah kahvaltımızın ardından Trabzon Halkının Atamıza armağanı olan Atatürk Köşküne hareket ediyoruz.

Sonrasında Kommenos Krallığı döneminde İstanbul’daki Ayasofya’ya ithafen yapılan Trabzon Ayasofya’sına hareket ediyoruz.

Burada Gümüş, Telkâri, Trabzon hasır bileziği ve ülkemizde sadece Trabzon’da üç aile tarafından yapılan, Kazaz Türkleri tarafından bölgeye kazandırılan işçiliği ile hayranlık uyandıran Kazaziye sanatının inceliklerini öğreniyoruz.

Alışveriş molamızın ardından Trabzon’un Maçka ilçesinden geçerek koruma altında olan Altındere milli parkına varıyoruz. Coşandere vadisi boyunca Karadeniz doğasının sunduğu görkemli güzellikleri seyrederek Sümela Manastırı’na varıyoruz. Sarp kayalara inşa edilmiş olan manastır hem manzarası hem de içerisindeki yaşam ve ibadet alanları ile sizleri büyüleyecek.

Sümela’dan sonra aracımızla tekrar sahil yoluna iniyor de Trabzon’un doğusundaki son ilçesi olan Of’a doğru hareket ediyoruz. Of’a varınca Uzungöl’e ulaşmak için yine vadilerden yukarıya tırmanmaya başlıyor ve Uzungöl’ e çıkıyoruz. Deniz seviyesinden 1090 m yükseklikte bulunan Uzungöl, dik yamaçları ve muhteşem orman örtüsü ile Alplerin güzelliğini geride bıraktığını siz de göreceksiniz.

Uzungöl’den sonraTrabzon’a veda edip Rize’ye doğru yola çıkıyoruz.

4. GÜN | RİZE – ÇAYELİ – HOPA – BATUM

Rize Yemekleri – Çay Fabrikası – Rize Bezi Dokuma Atölyesi – Çayeli Fasülyesi – Hopa – Batum (Ekstra)

Rize’ye 3. gün akşam varıp otelimize yerleştikten sonra akşam yemeği ve şehirde ufak bir akşam gezintisi için dışarı çıkabiliriz. Rehberimiz akşam yemeği için size Rize’nin en iyi lokantalarından birinde rezervasyon yaptırmış olacak.

Sabah otelde aldığımız kahvaltımızın ardından Karadeniz denildiğinde akla ilk gelen ürün olan ve pek çoğumuzun tiryakisi olduğu çayın sofralarımıza gelene kadar geçirdiği serüveni öğrenmek için bir çay fabrikası ziyareti gerçekleştireceğiz. Rehberimiz marketlerde satılmayan özel çay ürünlerini temin edebileceğiniz Çaykur Satış noktaları veya özel mağazalar için size yardımcı olacak.

Rize’den ayrıca Karadeniz yaylaları ve ormanlarında üretilen kestane/çiçek balı, yöresel muhlamalık peynir, tereyağı, mısır unu gibi ürünleri de alabileceğimiz serbest zamanımız olacak.

Rize’ye gelmişken ülkemizdeki organik tekstilin en önemli bir çeşidi, alerji cilt-deri hastalıklarında kullanılması faydalı, kenevir ipliğinden dokunan Rize bezi dokumalarının üretildiği atölyeleri ziyaret ediyoruz.

Öğle yemeğimizi Çayeli’nin harika kuru fasulye yapan lokantalarından birinde almamız muhtemelen herkes için memnuniyet veren bir tercih olacaktır.

Çayeli’nden sonra Karadeniz Bölgesinin en doğudaki ilçesi olan Hopa’ya hareket ediyoruz. Hopa’ya varıp otelimize yerleştikten sonra dileyen misafirlerimiz ekstra olarak Batum gezisi yapabilirler. Şoförümüz 150 TL ekstra ücretle Batum’u ziyaret etmek isteyen misafirleri Sarp sınır kapısına kadar götürüp, dönüşte de alıp otellerine bırakacaktır. (Koşullar elverişli olursa otobüsümüz sizleri Batum Merkeze kadar götürebilir. Araçla Batum’a geçişlerde prosedürlerin uzun olması, sıra bekleme gibi nedenlerle zaman kaybı yaşanabilmektedir.)

Batum’da Hz. İsa’nın on iki havarisinden biri olan St. Mathias`ın mezarının da bulunduğu Roma döneminden kalan ve en son Osmanlılar döneminde kullanılan Gonio- Apsaros Kalesi’ni (panoramik) görüyoruz. Poseidon Heykeli, Tiyatro Binasını, Medea Heykelini ve yeni oluşturulan yüzüyle Avrupa Meydanını göreceğiz. Batum Bulvarı’nda gezinti yaptıktan sonra serbest zaman vereceğiz. Serbest zamanımızın ardından Türkiye’ye dönüyoruz. Türkiye’ye girerken Duty Free’den rehberinizin belirleyeceği bir zaman süresince alışveriş yapma imkânı bulabileceksiniz. Türkiye’ye giriş yaptıktan sonra otelimize geçiyoruz.

5. GÜN | HOPA & ARTVİN & AYDER

Borçka Karagöl – Çamlıhemşin – Çat Vadisi – Zilkale – Palovit Şelalesi – Ayder Yaylası – Gelintülü Şelalesi

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından dileyen misafirlerimizle Artvin’in Borçka ilçesi sınırlarında yer alan ve doğal haliyle bozulmadan günümüze ulaşmış olan Karagöl’e hareket ediyoruz. Karagöl’de vereceğimiz serbest zaman sonrasında tekrar aracımıza dönerek Fırtına vadisine doğru yol alıyoruz. Öğlen yemeğimizi fırtına vadisindeki alabalık tesislerinde alıyoruz. Alabalık, muhlama, laz böreği, turşu kavurma, mısır ekmeği gibi yöresel yemekleri burada tatmak çok iyi bir tercih olacaktır.

Yemeğimizin ardından Fırtına deresi boyunca yol alarak Çamlıhemşin’de bizleri bekleyen minibüslere binerek Çat vadisine giriş yapıyoruz. Şenyuva (ÇİNÇİVA) Taş Köprüde fotoğraf molası veriyoruz. Çinçiva Köyünün harika manzarasında fotoğraflarımızı çekerken rehberlerimiz Karadeniz Dağ mimarisi ile ilgili bilgileriyle yaşam şartlarını daha iyi hissedebilmenizi sağlayacaktır. Fotoğraf molamızın ardından kaçkarların yamacında bir kartal yuvasını andıran Zil Kale’ye ulaşıyoruz. Kaçkarların eşsiz güzelliği ve bol oksijeni içerisinde Polovit Şelalesinin büyülü güzelliğini görmek için turumuza devam ediyoruz.

Kaçkarların vazgeçilmezi, yaylaların sultanı Ayder Yaylasını görmeden geri dönmeyeceğiz tabii ki. Ayder yaylası sahip olduğu doğal güzelliklerinin yanısıra ziyaretçilerine, şenlikleri, çayırlarda oyanan horonları, yöresel lezzetler sunan restoranları ve kaplıca tesisi ile pek çok alternatifi bir arada sunuyor.

Ayder yaylasındaki serbest zamanımız sonrasında otelimize geçiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

6. GÜN | GİRESUN & ORDU & AMASYA

Mavi Göl – Kuzalan Tabiat Parkı

Artık dönüş yoluna geçme vakti geliyor. Ama bu turda dönüş yolumuzu da keyifli geçirmek için karadenizin bazı güzelliklerini dönüş yolumuzda göreceğiz.

Ayderde sabah kahvaltımızı aldıktan ve Ayder’e veda ettikten sonra Giresun’a doğru yola çıkıyoruz. lk durak noktamız gerçekten görenleri kendisine hayran bırakan dağ yamaçlarından saçaklar halinde dökülen Kuzalan Şelalesi. Kuzalan Şelalesinde fotoğraflarımızı çektikten sonra biraz ileride bulunan ve Kuzalan Tabiat Parkı’nın en özel oluşumlarından birisi olan, sodalı suyla birleşen serpantin kayalıklarının oluşturduğu birçok havuzdan oluşan Mavi Göl adı verilen bölgeyi geziyoruz.

Karadeniz’in yaylalarıyla son bir kere daha buluşmak üzere Perşembe yaylasına varıyoruz. Kıyısına kurulmuş olduğu göl ve etrafını çevreleyen mendereslerle Karadeniz’in adından çok söz ettiren Perşembe Yaylasında bol bol fotoğraf çekip, yaylacılarla sohbetler ederek çaylarımızı, kahvelerimizi yudumluyoruz.

Reşadiye-Niksar-Erbaa güzergahından Şehzadeler şehri olarak bilinen Amasya’ya ulaşıyoruz.

Yeşilırmak’ın iki kıyısında kurulmuş gecesi gündüzü ayrı ayrı güzel kadim bir şehrimiz olan Amasya’da mumya müzesi olarak da bilinen Amasya Arkeoloji müzesini, İkinci Beyazıt adına imar edilmiş olan külliyeyi ziyaret ediyoruz. Yeşilırmak kenarında güzel bir yürüyüşten sonra artık İstanbul’a dönüşe geçiyoruz.

7. GÜN | İSTANBUL’A VARIŞ

Geceyi yolculuğu sonunda 7. Gün sabah İstanbul’a varıyoruz. Misafirlerimizi ana arterler üzerindeki uygun noktalara bırakıp bir sonraki tur için buluşmak dilekleri ile veda ediyoruz.